Ana içeriğe atla

Kitap Önerileri

Bence dünyamızın gelmiş geçmiş en önemli icatları kalem ile kağıttır.  O kalemin kağıtlara bıraktığı eserler sayesinde ne kadar çok şeyi öğreniyoruz. Kalem ile kağıdın aşkı görebileceğimiz en iyi aşktır. O kalemle ve o kağıtla birbirinden güzel eşsiz şiirler, hikayeler, romanlar, biyografiler. makaleler ve tarih araştırmaları bizlerle buluşmuştur. 
Okumak ise yapmamız gereken en önemli iştir. Bende sizlere okuduğum ve hoşuma giden 30 kitabı önereceğim.

1- Ali Ahmetbeyoğlu - Sorularla Eski Türk Tarihi
2- Ali Ahmetbeyoğlu - Avrupa Hunları
3- Ali Ahmetbeyoğlu - Atlı Şehirliler
4- Kürşat Yıldırım - Bozkırın Yitik Çocukları Juan Juan'lar
5- Kürşat & Elvin Yıldırım - Doğu Türkistan Seyahatnamesi
6- Osman G. Özgüdenli - Selçuklular
7- Ahmet H. Terzioğlu - Alp Er Tunga 
8- Sinan Canan - Unutulacak Şeyler
9- Stephen Hawking - Kara Delikler
10- Tufan Gündüz - Oğuz Kağan Destanı
11-  Erhan Afyoncu - Son Dünya Düzeni
12- Ahmet H. Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü
13- Orhan Pamuk - Kafamda Bir Tuhaflık
14- Orhan Pamuk - Beyaz Kale
15- Orhan Pamuk - Kırmızı Saçlı Kadın
16- John Verdon - Aklından Bir Sayı Tut
17- Halide E. Adıvar - Ateşten Gömlek
18- Orhan Veli - Bütün Şiirler
19- Cahit Zarifoğlu - Yedi Güzel Adam
20- Orhan Kemal - Devlet Kuşu
21- Orhan Kemal - Bereketli Topraklar Üzerine
22- Aldous Huxley - Yeni Cesur Dünya
23- Franz Kafka - Dönüşüm
24- Cem Gülbent - Paradokya (3 Kitap)
25- Leonardo Patrignani -Telepati (3 Kitap)
26- İlber Ortaylı - İmparatorluğun Son Nefesi
27- Mümin Sekman - Kişisel Ataleti Yenmek
28- Amin Maalouf- Semerkant
29- İlber Ortaylı - İlber Ortaylı Seyahatnamesi
30- Cemil Meriç - Bu Ülke
31- Necip F. Kısakürek- Yunus Emre
32- Ernest Renan - Ulus Nedir?
33- Dr. Melanie Fennell - Özgüveni Keşfedin

Hızımı alamadım 33 kitap yazdım. :) Son 3 kitabı bonus gibi düşünebilirsiniz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

40. Yazıya Özel Eski Türklerde Sayı Anlamlarının Çıkış Noktaları (3,7,40)

Eski Türklerin dini neydi? İlk bu soru ile başlamak gerekiyor sanırım. Eski Türklerin dini bazı araştırıcılara göre “Gök-Tengri” dini, bazılarına göre ise “Şamanizm” idi. Eski Türklerin yaşadığı coğrafya düşünüldüğünde Şamanist dinlerin yaşadıklarını görebiliriz fakat bu Türklerin Şamanist dinlere mensup olduğunu ispatlamakta yetersiz kalmaktadır. Nerdeyse Şamanizm’in yayıldığı topraklar ile Türklerin toprakları örtüşmektedir. Bu da doğal olarak Türklerin, Şamanizm olarak adlandırılan dine mensup oldukları iddiasını ortaya çıkarmıştır. Fakat İslam öncesi kaynakları incelediğinde Şamanizm dininin tamamının Türklerde görünmediği anlaşılır. Yukarıda da dediğim gibi nerdeyse aynı coğrafyada yaşadıkları için Şamanizm dini ile etkileşmişlerdir. Türklerin “Gök-Tengri” olarak adlandırılan dine inandığının ise birçok kanıtı bulunmaktadır. Göktürk kitabeleri, yaşadıkları çevredeki yüksek mevkilere ibadet anıtları dikmeleri bunlardan bazılarıdır. “Şamanizm inancının doktrine göre; bir din olara...

Son Zamanlarda İzlediğim Filmler

Bu yazıyla beraber ara ara izlediğim filmlerle ilgili görüşlerimi yazacağım ve onlara 1 ile 5 arasında bir puan vereceğim.  1- Good Will Hunting Psikolojik gerilimlerin bolca yer bulduğu bir filmdi. Aslında ilk başlarda pek bir anlam veremedim. Arkadaşımla tartıştıktan sonra daha iyi anladım. Filmi izlememin sebebi ise Robin Williams. Her ne kadar ismini zor aklımda tutsam da oyunculuğunu çok aşırı sevdiğim biri.  Bu filmde de oyunculuğunu konuşturmuş ki e n iyi yardımcı oyuncu oscarını almış bu filmle.  Ben bu filme 5 üzerinden 4 veriyorum. Çünkü Robin Williams. Herkesin aksine filmin hikayesini biraz sıkıntılı buldum. Yani en azından benim için öyleydi çünkü anlatmak istediğini verebildiği düşüncesinde değilim.  2- Masumiyet Zeki Demirkubuz'un kültleşmiş filmlerinden biri olduğu söylenmesi üzerine hadi izleyeyim dediğim bir filmdi. Yeşilçam filmlerine benzettiğim filmin bence en güzel tarafı oyunculuklar idi. Özellikle Haluk Bilginer ve Güven Kıraç'ın o...

Bana, Orhan Veli'ye ve İstanbul'a Dair-2

Şu gürültülü ve karınca misali sürekli hareket halinde olan İstanbul’u bir adım geriden izlediğimiz zamanlarda hangi birimizin aklına onun “İstanbul’u Dinliyorum” şiirindeki mısraları gelmiyor ki. Ne güzel demiş Orhan Veli şiirinde: “… İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalıçarşı Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa Güvercin dolu avlular Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başımda eski alemlerin sarhoşluğu Loş kayıkhaneleriyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı…”  Her bir adım geri çekilip gerçek İstanbul’la baş başa kaldığım da bu şiirler yüzleşirim. Bu   yüzleşmelerime kulaklığımda Fazıl Say ve Seranad Bağcan’ın şarkılarından olan ve Orhan Veli’nin “İstanbul’u Dinliyorum” şiiri kullanılarak bestelenen “İstanbul’u Dinliyorum” şarkısı şahit olurdu. Bu yüzleşmeler bazen çok zevk verirdi. Oturur ve...