Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kültür etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Türküler ve Marşlar

Uzun süredir sizleri ihmal ettim. Öncelikle hepinizden özür dilerim. Bugün sizlerle türküler üzerine bir sohbet etmek istedim. Türküler kültürümüzün gülleri zannımca. O kadar güzeller ki dinleyince kendimi kaybettiğim oluyor. Kim bir "Drama Köprüsü" bir "Çırpınırdın Karadeniz" bir " Çökertme" gibi yüzlerce türküden etkilenmez ki. Ne kadar marş olsa da kim "Plevne Marşı"ndan etkilenmez. Kim onu dinlerken Gazi Osman Paşa'yı yad etmez. Şanı büyük Osman Paşa'yı Plevne Kahramanı'nı bir kere daha yad edelim buradan ve türküleri anlatmaya devam edelim. Bu kadar etkilenmenin olduğu eserleri tanımamak ve dinlememek öz kültürden uzaklaşmayı gösterir. Atam Dedem Korkut'un eline kopuz alıp sözler söylemesi bu kültürün ne kadar eskiye dayandığını göstermesi sebebiyle çok değerlidir. Biliyorsunuzdur belki, Dede Korkut Hikayeleri'nin 3. nüshası Türkistan'da bulundu. Böylece kayıp olan 13. hikaye ortaya çıkmış oldu. Daha edinip okuyamad...

Günümüz Türklerinde Şamanizm Kalıntıları ve Yaşadığı Tarihi Süreçler

Şamanizm Eski Türkleri din olarak etkileyen bir konumdadır fakat Eski Türklere tam anlamıyla şamandırlar diyememekteyiz. Buna rağmen önemli bir oranda etkilenmiştir. Hatta bu etkilenme o kadar güçlü oldu ki bazıları İslam kılıfına girerek günümüze kadar geldiler. Elbette sizlerde bu uygulamalar hakkında bilgi sahibisinizdir. Neredeyse Anadolu’nun her tarafında bu tip uygulamalar halen devam etmektedir. Ağaç halen bir yerlerde kutsal, değer atfedilen insanlardan medet ummak halen bir yerlerde uygulanmaktadır. İşte bu yazımızda elimizden geldiğince bunun açıklamasını yapmaya çalışacağız.  Girişte de bahsettiğim gibi Türkler İslam’la şereflendikten sonra eskiden birçok adetlerini İslam kılıfına uydurmuşlardır. Tersi bir durumda beklenmesi söz konusu değildir. Çünkü bir kültür devamlılığı olmak zorundadır. İnsanlar oluşturdukları kültürde değer görürler. Kendi kültür çevrelerini bir anda sıfırdan yazsalardı (ki imkansızdır) sudan çıkmış balığa dönerlerdi. Bu nedenden dolayı yeni etk...

40. Yazıya Özel Eski Türklerde Sayı Anlamlarının Çıkış Noktaları (3,7,40)

Eski Türklerin dini neydi? İlk bu soru ile başlamak gerekiyor sanırım. Eski Türklerin dini bazı araştırıcılara göre “Gök-Tengri” dini, bazılarına göre ise “Şamanizm” idi. Eski Türklerin yaşadığı coğrafya düşünüldüğünde Şamanist dinlerin yaşadıklarını görebiliriz fakat bu Türklerin Şamanist dinlere mensup olduğunu ispatlamakta yetersiz kalmaktadır. Nerdeyse Şamanizm’in yayıldığı topraklar ile Türklerin toprakları örtüşmektedir. Bu da doğal olarak Türklerin, Şamanizm olarak adlandırılan dine mensup oldukları iddiasını ortaya çıkarmıştır. Fakat İslam öncesi kaynakları incelediğinde Şamanizm dininin tamamının Türklerde görünmediği anlaşılır. Yukarıda da dediğim gibi nerdeyse aynı coğrafyada yaşadıkları için Şamanizm dini ile etkileşmişlerdir. Türklerin “Gök-Tengri” olarak adlandırılan dine inandığının ise birçok kanıtı bulunmaktadır. Göktürk kitabeleri, yaşadıkları çevredeki yüksek mevkilere ibadet anıtları dikmeleri bunlardan bazılarıdır. “Şamanizm inancının doktrine göre; bir din olara...

Türkler ve Kut

Kut anlayışı nedir? Bu konu hakkında çoğunluk tarafından bilinen bir temel bilgi vardır o da şudur: Tanrı tarafından verilen yönetme yetkisi. Evet bu temel bilgi olarak doğrudur. Fakat sadece bu bilgi ile açıklanamayacak kadar da değerlidir. Maalesef ki kut anlayışı bu temel bilgi ile geçiştirilmektedir. Halbuki günümüz siyasetçilerini biraz daha anlayabilmek için kut anlayışını bilmemiz gerektiğini düşünmekteyim. Şimdi aklınızda şu soru olabilir: Günümüz siyasetçileri tanrı tarafından mı seçildi? Tabii ki de bundan bahsetmiyorum. Bahsettiğim şey devlet yönetme geleneğinin günümüze yansımalarıdır. Kut yukarıda da söylediğim gibi devlet yönetme yetkisidir. Fakat bu kut bir sülalenin tüm erkek bireylerine verilirdi(Aşina sülalesi). Bu da doğal olarak birden fazla taht adayı demektir. Bu da daha fazla çatışma ve hatta bölünme demektir. Tahta çıkan hükümdar gücünü artırmak amaçlı diğer taht adayları üzerine sefer yapmıştır. Eğer sefer başarılı olursa hükümdar güçlü bir şekilde tahta oturac...

Rumeli Hisarı

Soğuk bir şubat pazartesinde Dolmabahçe Sarayı niyetiyle yola düşmüştüm. Okuldan çıkıp kendimi tarihin içine bırakmak istiyordum, tarihi sıralarda değil, yaşanıldığı yerde öğrenmek istiyordum. Beşiktaş vapuru ile karşıya geçerken yolun yarısında Dolmabahçe Sarayının kapalı olduğu acı bir şekilde suratıma vurdu. Soğuk dinlemeden arkadaşları ikna ederek, rotamızı Rumeli Hisarına çevirdik. Rumeli Hisarı bildiğiniz gibi 1452 yılında Sultan II. Mehmed tarafından yaptırılmıştır. Sultan II. Mehmed ne ya o bildiğimiz Fatih dediğinizi duyuyorum fakat bildiğiniz gibi Sultan II. Mehmed hisarı yaptırdığında daha İstanbul fethedilmemişti.  3 ayrı burç üzerinde yükselen hisarın amacı Karadeniz'den gelen yardım gemilerini durdurmak ve boğazı kontrol altına almaktır.  Bu üç burcu Sultan II. Mehmed'in vezirleri yaptırmıştır. Bunlar: Çandarlı Halil Paşa, Zağnos Paşa ve Şehabettin Paşalardır. Daha detaylı tarihsel bilgiyi eğer hisara giderseniz içerisinde ki bilgilendirme yazılarından temi...

Türküler

Güzel ülkemizin birbirinden değerli kişilerden nadide eserlerini yazmak istiyorum bugün. Türküler yüzyılların getirdiği birikimlerdir. Türküler de türkülerin içinde ki dünyayı ve topraklarımızdan bir şeyler taşıdığını hissediyorsunuz.  Türküler gerek hüzün gerek sevinç depolarıdır benim gözümde. Yani bir Aşık Veysel, bir Pir Sultan Abdal, bir Aşık Mahzuni Şerif, bir Yunus Emre gibi listesi uzatılabilecek  değerler zor yetiştiriliyor ve gerektiği değeri görmedikleri kanaatindeyim.  Şüphesiz ki kendi kültürümüzün mihenk taşlarından biri türkülerdir. Onları korumak kendi kültürümüzü korumaktır onlara hakkedilen değeri vermek kendi kültürümüze değer vermektir benim naçizane düşüncelerime göre. Türkü demek tarih demektir. Türkü demek hayat demektir. Türkü demek yaşanmışlık demektir. Size dinlemeniz için önereceğim birkaç türküyü sıralayacağım. 1- Musa Eroğlu- Mihriban 2- Paul Dwyer- Yemen Türküsü 3- Paul Dwyer- Gel Gör Beni 4- Yavuz Bingöl- Kara Tren 5- Aşık Mahz...