Harbiye askeri müzesinin İslam Öncesi Türk tarihini bölümü çok etkileyiciydi.
Türkler ağacı Proto-Türkler'den başlayıp, güncel Türk devletlerine kadar uzanmıştır. Bir görselle Türkler'in teşkilatçılığı bu kadar güzel anlatılabilirdi. Harbiye askeri müzesi gerçekten Türk askeri tarihine çok güzel örnekler sunan bir müze olmasına rağmen İslam Öncesi Türk tarihi hakkında pek bir eser yoktur. En çok gözüme takılan hata Attila'yı Atilla diye yazmalarıdır. Gezen gören ya da gezip görecek kişiler için bu yanlış bilgiye itibar etmesinler. Müzenin ilk Türk İslam devletlerinde ki eserleri de yetersizdir. Keşke İslam Öncesi ve İlk İslam devletlerinin eserleri ülkemize kazandırılabilse, ülkemizde o eserleri görebilseydik. Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti bölümlerinin eserleri çok geniş.
Gerçekten gezebilmeniz için yaklaşık üç saatinizi ayırmalısınız.
Harbiye nazırı Şevket paşanın şehit edildiği arabadan, Paşamızın giydiği pelerine kadar son derece ilginç ve tarihe tanıklık etmiş eserleri görmek mümkündür. En etkilendiğim bölüm şüphesiz Gazimizin eşyalarının sergilendiği Atatürk salonuydu. O salonu gördükten Atatürk hakkında cahilliğim suratıma vurmuştu.
Bir gün sonra konu Atatürk'ten açıldığında arkadaşım Zülfü Livaneli'nin "Arkadaşıma Veda" kitabını elime tutuşturmuştu. Harbiye müzesinde ki Atatürk Salonunu görmeden bence bu kitabı okumalısınız. Kitabı 2 saat gibi kısa bir sürede bitirdim. Paşamın başyaveri Salih Bozok'un anlatımıyla bizlere aktarılan o kadar nadide bilgiler var ki. Müzeden devam edersek eğer müzenin her gün 16.00- 17.00 arası mehter konseri düzenlenmekte o askeri eserleri gördükten sonra o marşları dinlemeyi öneririm (her ne kadar da yapamadıysam).
Sonuç olarak Harbiye müzesi Türk saldırı ve savunma silahları hakkında bir arada bulunan yegane müze durumundadır ve öğrencilere ücretsizdir.
Yorumlar
Yorum Gönder