Kuzguncuk sokaklarını adım adım dolaştık tabiri caizse bugün. Birbirinden güzel mimari eserlerler içimizi okşamış ve gözlerimize bu dünyanın istenilirse güzel yerlere sahip olabileceğini söylemişti. Kuzguncuk öyle güzel bir semtmiş ki daha girişinde ağaçları ile bizi kendimizden geçirmişti. Ağaçlar ile konakların birbirleriyle ahengi gerçekten görmeye değerdi.
Kuzguncuk'un tarihi Roma İmparatorluğu(Doğu Roma ya da Bizans) dönemine kadar dayanmaktaydı. Hatta Kuzguncuk semtinin eski adı "Hrisokeramos"dur. Anlamı ise "Altın Kiremit"tir. Bu ismin veriliş şekli dönemin imparatoru II. İustinos tarafından yaptırılmış olan kilisenin çatısı altın yaldızlı kiremitlerden oluşmuş olduğu söylenmektedir.
Kuzguncuk isminin ise Fatih döneminde buraya gelip yerleşmiş olan Kuzgun Baba isimli veliden gelmiştir.
Kuzguncuk günümüzde 3 semavi dini barındıran bir semt olmasıyla dikkat çekmektedir. Hatta İstanbul'un Anadolu yakasında ki ilk Musevi yerleşimi burada olmuştur.
Kuzguncuk Avrupa Musevileri tarafından kutsal topraklara giderken son durak olarak kabul görmüştür. Bu yüzden son derece geniş Musevi mezarlığı bulunmaktaydı.
Yenileme (Restorasyon) işlemleri çok iyi yapılmış olan konakların güzelliği anlatılamayacak kadardır.
Kuzguncuk bir çok ünlü edebiyatçıya da ev sahipliği yapmıştır. Mesela Oktay Rıfat, Can Yücel ve Rıfat Ilgaz hepsi Kuzguncuk çocuklarıydılar.
Hatta Büyük Ata Mustafa Kemal Atatürk Harbiye yıllarında hafta sonu tatillerini bu konakların birinde Ali Fuat Cebesoy'un evinde geçirmiştir.
İlginçtir ki Üsküdar o kadar çok kalabalık olmasına rağmen sessizliğini korumuş nadir semtlerdendir. Özellikle Kuzguncuk'ta gezmeye gelenler olmasa galiba mahallede birilerinin yaşayıp yaşamadığından bile haberdar olamayacaktır. Gerçi böyle de dışarıdan gelen insanlar ve esnaf görmüştük ama olsun.
Kuzguncuk renkli renkli konakları ile özçekim (selfie) severleri beklemekte. Çünkü bugün neredeyse her adımda birileri fotoğraf çekilmekle meşguldü. Herkesten farklı olduğum için gururlanmıştım. Herkes kendinin çekerken ben kalkıp kilisenin çan kulesini çekmiştim. Bu fotoğraflarla yazımı noktalayayım.
Yorumlar
Yorum Gönder