Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Deneme-1

Bazılarımız için yaşam vazgeçilmezdir fakat yine bazılarımız için yaşam sadece mücadele içinde geçmiştir. Bu mücadele hali herkesin inancına bağlı olarak farklı yorumlanabilecek bir durum olduğunun farkında olmakla birlikte,  işin diğer ve daimi ucu olan gelecek muamması inançtan uzak bir şekilde sadece bu dünyada biz insanların yarattığı bir meseledir.  Bu mesele yediden yetmişe tüm dünya ülkelerinin ortak sorunlarından biri durumundadır. Amerika'nın gençleri de güzel Türkiye'mizin gençleri de ve tabii olarak Üçüncü Dünya Ülkelerinin gençleri de bu muammanın içindedir. Bu meseleyi basit düzeyde ikiye ayırmak gerekir bu noktada. Birinci kol için genel olarak gezegenimizin gittiği noktadır daha doğrusu nereye gittiği kestirilemeyen noktadır diyebiliriz. Diğer bir kolu ise evrensellikten çok ulusallık ve hatta bireysellik taşımaktadır, o da hepinizin malumu olduğu gelecek kaygısıdır. Gelecek kaygısını yaratan birçok koşul olmakla birlikte en önemli koşulu olarak bireyin gelece...

Makedonya Gezisi-1 ve Kameramdan Makedonya

30 Ağustos Zafer Bayram'ında ilk yurt dışı gezimi yapmak için Makedonya yollarına düştüm. Sabahın ilk ışıkları ile İstanbul Aksaray'dan Sabiha Gökçen'e doğru yola çıktım. Saat 10'da uçuşum beni beklemekteydi. Havalimanına ulaştıktan sonra hızla işlemleri hallettim ve uçağı beklemeye koyuldum. Uçağa bindikten sonra uçağın arızalı olduğu bilgisini bizimle paylaştı sayın pilotumuz. Yaklaşık yarım saat uçağın içinde oyalandık ve bir parçanın değişmesini bekledik. Sonra uçağı tahliye edip, Sabiha Gökçen'in içindeki yolcu otobüsleri ile havalimanının pistinde birkaç tur attık. Pegasus hizmette sınır tanımamaktaydı. Bize tahsis edilen uçak arızasından dolayı kullanılmaz durumdaydı ve bizi başka bir uçağa  aktardılar. Bu bekletmenin üstüne Pegasus kendi ilkelerine ters olarak (Aşırı kapitalist bir havayolu şirketidir.) su ve kruvasan ikram etti. Bunca yıldır mecburen Pegasus ile uçtum gerçekten çok kapitalist bir tavır içinde olan bir havayolu şirketidir. Yakında uçak içind...

Son Zamanlarda İzlediğim Filmler

Bu yazıyla beraber ara ara izlediğim filmlerle ilgili görüşlerimi yazacağım ve onlara 1 ile 5 arasında bir puan vereceğim.  1- Good Will Hunting Psikolojik gerilimlerin bolca yer bulduğu bir filmdi. Aslında ilk başlarda pek bir anlam veremedim. Arkadaşımla tartıştıktan sonra daha iyi anladım. Filmi izlememin sebebi ise Robin Williams. Her ne kadar ismini zor aklımda tutsam da oyunculuğunu çok aşırı sevdiğim biri.  Bu filmde de oyunculuğunu konuşturmuş ki e n iyi yardımcı oyuncu oscarını almış bu filmle.  Ben bu filme 5 üzerinden 4 veriyorum. Çünkü Robin Williams. Herkesin aksine filmin hikayesini biraz sıkıntılı buldum. Yani en azından benim için öyleydi çünkü anlatmak istediğini verebildiği düşüncesinde değilim.  2- Masumiyet Zeki Demirkubuz'un kültleşmiş filmlerinden biri olduğu söylenmesi üzerine hadi izleyeyim dediğim bir filmdi. Yeşilçam filmlerine benzettiğim filmin bence en güzel tarafı oyunculuklar idi. Özellikle Haluk Bilginer ve Güven Kıraç'ın o...

Türküler ve Marşlar

Uzun süredir sizleri ihmal ettim. Öncelikle hepinizden özür dilerim. Bugün sizlerle türküler üzerine bir sohbet etmek istedim. Türküler kültürümüzün gülleri zannımca. O kadar güzeller ki dinleyince kendimi kaybettiğim oluyor. Kim bir "Drama Köprüsü" bir "Çırpınırdın Karadeniz" bir " Çökertme" gibi yüzlerce türküden etkilenmez ki. Ne kadar marş olsa da kim "Plevne Marşı"ndan etkilenmez. Kim onu dinlerken Gazi Osman Paşa'yı yad etmez. Şanı büyük Osman Paşa'yı Plevne Kahramanı'nı bir kere daha yad edelim buradan ve türküleri anlatmaya devam edelim. Bu kadar etkilenmenin olduğu eserleri tanımamak ve dinlememek öz kültürden uzaklaşmayı gösterir. Atam Dedem Korkut'un eline kopuz alıp sözler söylemesi bu kültürün ne kadar eskiye dayandığını göstermesi sebebiyle çok değerlidir. Biliyorsunuzdur belki, Dede Korkut Hikayeleri'nin 3. nüshası Türkistan'da bulundu. Böylece kayıp olan 13. hikaye ortaya çıkmış oldu. Daha edinip okuyamad...

Günümüz Türklerinde Şamanizm Kalıntıları ve Yaşadığı Tarihi Süreçler

Şamanizm Eski Türkleri din olarak etkileyen bir konumdadır fakat Eski Türklere tam anlamıyla şamandırlar diyememekteyiz. Buna rağmen önemli bir oranda etkilenmiştir. Hatta bu etkilenme o kadar güçlü oldu ki bazıları İslam kılıfına girerek günümüze kadar geldiler. Elbette sizlerde bu uygulamalar hakkında bilgi sahibisinizdir. Neredeyse Anadolu’nun her tarafında bu tip uygulamalar halen devam etmektedir. Ağaç halen bir yerlerde kutsal, değer atfedilen insanlardan medet ummak halen bir yerlerde uygulanmaktadır. İşte bu yazımızda elimizden geldiğince bunun açıklamasını yapmaya çalışacağız.  Girişte de bahsettiğim gibi Türkler İslam’la şereflendikten sonra eskiden birçok adetlerini İslam kılıfına uydurmuşlardır. Tersi bir durumda beklenmesi söz konusu değildir. Çünkü bir kültür devamlılığı olmak zorundadır. İnsanlar oluşturdukları kültürde değer görürler. Kendi kültür çevrelerini bir anda sıfırdan yazsalardı (ki imkansızdır) sudan çıkmış balığa dönerlerdi. Bu nedenden dolayı yeni etk...

Eski Türklerde Hukukun Üstünlüğü

Hukukun Üstünlüğü “Hukukun Üstünlüğü” hukuk kurallarının herkese eşit ve adaletli olarak uygulanmasına verilen kavramdır. Bu kavramın uygulanabilmesi için ise olan yasanın herkes tarafından kabul ediliyor olması gerekmektedir. Bu kavram ilk kez İngiliz Hukuk çevresi tarafından 13. yüzyılda ortaya atılmıştır. [1] Bu kavram daha sonraki yıllarda özellikle ulus devlet olgusunun oluşmasından sonra farklı kavramlarla birleşmiştir. “Hukuk Devleti” kavramı “Hukukun Üstünlüğü” kavramı ile bütünleşmiştir [2] . Hukukun Üstünlüğü kavramı insan haklarını içinde barındırmaktadır. “Hukukun Üstünlüğü” kavramını hayata geçirmek için insanların hak ve sorumluluklarını tam anlamıyla belirlemek gerekmektedir. Bu yüzden “Hukukun Üstünlüğü” kavramı insan hakları ve sorumlulukları ile bir bütün halindedir. İlk Türk Devletlerinde Hukukun Üstünlüğü “İlk Türk Devletlerinde hukukun üstünlüğü var mıydı? Varsa neydi ve nasıl uygulanırdı?” gibi sorular burada direkt karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle “Hukuk...

Eski Türklerde Meclis

Eski Türkler’in devlet yönetiminde meclis var mıydı? Meclisler varsa ne işlevleri vardı? İsimleri nelerdi? Gelin beraber inceleyelim.  Günümüzdeki meclis sistemlerinin temelleri hem doğu toplumlarında hem de batı toplumlarında eskilere dayanmaktadır. Nitekim Türkler de bu temelleri barındırmaktaydı. Eski Türkler'de bu temellerin görünen ilk kavramı “Toy” kavramıdır.  “Toy” kelime olarak meclis anlamına gelmektedir. Eski Türkler'de “Toy” adı verilen meclisler bulunmaktaydı. Bu meclisler belirli günlerde toplanır ve kararlar alırdı. Meclislere katılanlara “Toygun” unvanı verilmiştir. Eski Türklerde “Toy” toplandığı zaman festivaller düzenlenirdi. Önce Toygunlar'ın katıldığı toy düzenlenirdi, sonra halkın iştirak ettiği eğlenceler tertip edilirdi. Eski Türklerde Toy’un varlığı Mo-tun(Mete- M.Ö 209- 174) dönemine kadar uzanmaktadır.   Toylar'da görüşülen başlıca konular ise şöyledir: Askeri meseleler, dış politika, elçi kabulleri ve yeni hakan seçimi. Bu toplantılara ...