Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eski Türklerde Hakimiyet Anlayışı

Eski Türkler bir toplumu nasıl kontrol altına alırlardı? Peki, Eski Türkler her yendiği devleti ya da toplumu( siz ne derseniz artık) ülke topraklarına katıyor muydu? Gelin üç örnek üstünden inceleyelim. Büyük Hun Devleti kurucusu kabul edilen Mo-tun(Mete) ordusunu reforme ettikte sonra, Çin üzerine yürümüş ve Çin ortalarına kadar ilerlemiştir. Mo-tun bu başarısına rağmen Çin'i topraklarına katmamıştır. Yerine M.Ö 197 yılında imzalanan bir anlaşma ile Çin'i vergiye bağlamıştır. Avrupa Hun Devlet'inin zirvesi olarak adlandırabileceğimiz Attila(Dikkatinizi çekerim, Attila iki t ile yazılmaktadır. İki l ile değlidir.) döneminde biri Doğu Roma(Bizans) diğeri Batı Roma olmak üzere iki önemli seferi vardır.  Attila 2. Balkan Harekatı sırasında Küçükçekmece gölünün yakınlarına gelmiş ver ordugahını kurmuştu. Konstantinople’e(İstanbul) çok az bir mesafe kalmıştı. Doğu Roma orduları ile Küçükçekmece’de bir muharebe yapan Hun ordusu, muharebeden başarıyla çıkmıştır. Bunun üzerine ...

Göktürklerde Müzik

Eski Türk devletlerinde müzik var mıydı? Ses sanatları icra edilir miydi? "Barbar" olarak adlandırılan eski Türkler sanatla uğraşacak kadar medeniler miydi? Gelin beraber inceleyelim. Eski Türkler olarak genellemek belki yanlış olabilir fakat bir müzik kültürü varsa (ki var), Göktürklerde kendiliğinden ortaya çıkmamıştır. Nitekim İslam öncesinde kurulan Türk devletlerinde güzel sanatlara ilgi büyüktür. Bunları Asya Hunlarını anlatan Çin belgelerinden görebiliyoruz. Eski Türklerde dans, müzik ve toplu eğlenceler sevilirdi. En önemli eğlenceler ise yılın beşinci ayında halkın katılımıyla yapılan eğlencelerdir. Bu eğlencelerde yarışlar yapılır ve şarkılar söylenirdi. Bu yarışlar ok atma, kılıç kullanma ve at sürüşü merkezinde olan yarışmalardır.   Göktürk halkı Gök Tanrı inancına inanmalarına rağmen Şamanizm inançlarından etkilenmişlerdir. Bundan dolayı halk arasında çokça Kam bulunmaktaydı. Kamlar din adamı kimlikleri yanında şair, şarkıcı, bilge, müzisyen, kahin, hekim ve m...

Doğrularıyla İpek Yolu

Gündelik hayatımızda çokça duyduğumuz “İpek Yolu” aslında nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır? Gerçekten “İpek Yolu” tarihin, ticaretin, kültürün ve ekonominin yolu mudur? Ya da “İpek Yolu” var mıdır? Varsa ne zaman ve nasıl başlamıştır? Yoksa nasıl ortaya çıkmıştır? Gelin beraber inceleyelim ve “İpek Yolu” mefhumunu tanıyalım.   Aslında “İpek Yolu” mefhumu bize ait değildir. Yani bu tabiri günümüzden yaklaşık 150 yıl önce Alman coğrafyacı ve jeolog olan Ferdinard von Richthofen tarafından kullanılmıştır. İşin ilginç tarafı “İpek Yolu” tabiri daha önce yoktur ve bilinen hiçbir kaynakta geçmemektedir. “İpek Yolu” klasik tanımıyla Çin’den başlayıp Avrupa’ya kadar uzanan ticaret yollarının tamamına verilen ismidir diye bilinmektedir. Bu yanlış bir tanımdır. “İpek Yolu” tabirini ortaya atan araştırmacı “İpek Yolu” tabiriyle sadece bir yolu kastetmektedir. O yol da Doğu Türkistan’dan başlayıp, Maveraünehir’den geçip Akdeniz kıyılarına giden yoldur. Maalesef ki bu tabir dünyada ve ülkemi...

İslam Öncesi Türklerde Aile ve Kadın

İslam öncesi dönemde Türklerde aile nasıldı? İslamiyet öncesi Türklerde kadının konumu neydi? Neredeyse herkesin bildiği “oğuş-urug-boy-bodun” kelimeleriyle açıklamak niyetinde değilim. Gözlemlerime göre bu kelimeler karıştırılmaya çok müsait konumdalar. Gelin şimdi İslamiyet öncesi Türklerde aile ve kadına bakalım. Öncelikle aile kavramının anlamını vermek gerekiyor sanırım. Aile, biyolojik ilişkiler sonucu, toplumlaşma sürecini başlatan, oluşturulmuş olan maddi ve manevi zenginlikleri kuşaktan kuşağa aktaran ana birimdir. Eski Türk aileleri birçok çağdaşında ki gibi ataerkil bir yapıdaydı fakat bu ataerkil yapı aile reisi olan babaya geniş yetkiler vermemiştir. Roma ailelerinde aile reisi olan baba ailenin bireylerini kendi malı kabul ederdi. Eski Türklerde böyle bir gelenek olmamıştır. Eski Türkler bozkır medeniyeti mensupları oldukları için erkek bir adım öndedir. Bildiğiniz gibi bozkır hayatı sert ve fiziksel güç istemektedir. Bu sebepten dolayı erkeklerin gündelik yaşamda...

40. Yazıya Özel Eski Türklerde Sayı Anlamlarının Çıkış Noktaları (3,7,40)

Eski Türklerin dini neydi? İlk bu soru ile başlamak gerekiyor sanırım. Eski Türklerin dini bazı araştırıcılara göre “Gök-Tengri” dini, bazılarına göre ise “Şamanizm” idi. Eski Türklerin yaşadığı coğrafya düşünüldüğünde Şamanist dinlerin yaşadıklarını görebiliriz fakat bu Türklerin Şamanist dinlere mensup olduğunu ispatlamakta yetersiz kalmaktadır. Nerdeyse Şamanizm’in yayıldığı topraklar ile Türklerin toprakları örtüşmektedir. Bu da doğal olarak Türklerin, Şamanizm olarak adlandırılan dine mensup oldukları iddiasını ortaya çıkarmıştır. Fakat İslam öncesi kaynakları incelediğinde Şamanizm dininin tamamının Türklerde görünmediği anlaşılır. Yukarıda da dediğim gibi nerdeyse aynı coğrafyada yaşadıkları için Şamanizm dini ile etkileşmişlerdir. Türklerin “Gök-Tengri” olarak adlandırılan dine inandığının ise birçok kanıtı bulunmaktadır. Göktürk kitabeleri, yaşadıkları çevredeki yüksek mevkilere ibadet anıtları dikmeleri bunlardan bazılarıdır. “Şamanizm inancının doktrine göre; bir din olara...

Eski Türklerde Evlilik

ESKİ TÜRKLERDE EVLİLİK Eski Türklerde evlilikler nasıl olurdu? Ne tip gelenekler mevcuttu? Gelin beraber eski Türklerde bu gelenekleri inceleyelim. Benim en ilginç bulduğum gelenekle başlamak istiyorum. Bir evlilik olduktan sonra erkek kızın evinde kalırdı. Çocukları olana kadar da o evden ayrılamazlardı.   Belki bu gelenek Anadolu’nun muhtelif yerlerinde devam ediyordur, bilmiyorum. Benim bildiğim Türkistan’da bazı Moğol ve Türk toplulukları tarafından halen uygulanır olduğudur. Eski Türklerde bilinen en önemli evlilik geleneği “Levirat” olarak adlandırılan “Kayınla evlenme” anlamına gelen gelenektir. Bu gelenek çerçevesinde öz ana ve kız kardeşler dışında, tüm dul ve yetimlerle evlenilirdi. Amaçları ise vefat edenin geride bıraktıklarını korumaktır. Bir diğer amaç ise ölen kişinin mirasının başka bir aileye geçmesini önlemektir. Burada aklınıza “Bunlar konargöçer insanlar miras olarak ne bırakabilir ki?” gibi sorular gelebilir. Eski Türkler çoğunlukla hayvancılıkla u...

Sakalar Türk Mü?

SAKALAR TÜRK MÜ? Sakaları hepimiz duymuşuzdur. Araştırıcılara göre menşei tartışmalıdır. Bugün sizlere bu tartışmalardan ve Sakalardan bahsedeceğim. Sakalar M.Ö 8 ile 2. Yüzyıl aralarında Doğu Avrupa ve Balkan coğrafyasında bir devlet kurmuşlardır. Sakaların Altay Dağları civarlarından Doğu Avrupa’ya göç ettikleri bilinmektedir. Sakaların Batı kaynaklarında “İskit” adıyla görmekteyiz. Eğer Batı kaynaklarını inceleyecek olursanız şuna dikkat etmelisiniz: Batı kaynakları özellikle Grek kaynakları yabancılara çoğunlukla “İskit” demektedir. Grekler “İskit” lafzını çok farklı şekilde telaffuz etmişlerdir(Skythai/ Skuthai/ Skithler vb.). Pers ve Hint kaynaklarına bakıldığında ise Sakalara (Saka/ Saha/ Skudra vb.) isimler verildiği görülmektedir. Sakaların menşei meselesi ise iki nokta üzerinden tartışılmaktadır. Bu noktalar şöyledir: A.    Sakaların Hint-Avrupa dil ailesinden muhtemelen Pers asıllı bir kavim olduğu görüşü B.     Sakaların Turan aslından ge...