Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Rumeli Hisarı

Soğuk bir şubat pazartesinde Dolmabahçe Sarayı niyetiyle yola düşmüştüm. Okuldan çıkıp kendimi tarihin içine bırakmak istiyordum, tarihi sıralarda değil, yaşanıldığı yerde öğrenmek istiyordum. Beşiktaş vapuru ile karşıya geçerken yolun yarısında Dolmabahçe Sarayının kapalı olduğu acı bir şekilde suratıma vurdu. Soğuk dinlemeden arkadaşları ikna ederek, rotamızı Rumeli Hisarına çevirdik. Rumeli Hisarı bildiğiniz gibi 1452 yılında Sultan II. Mehmed tarafından yaptırılmıştır. Sultan II. Mehmed ne ya o bildiğimiz Fatih dediğinizi duyuyorum fakat bildiğiniz gibi Sultan II. Mehmed hisarı yaptırdığında daha İstanbul fethedilmemişti.  3 ayrı burç üzerinde yükselen hisarın amacı Karadeniz'den gelen yardım gemilerini durdurmak ve boğazı kontrol altına almaktır.  Bu üç burcu Sultan II. Mehmed'in vezirleri yaptırmıştır. Bunlar: Çandarlı Halil Paşa, Zağnos Paşa ve Şehabettin Paşalardır. Daha detaylı tarihsel bilgiyi eğer hisara giderseniz içerisinde ki bilgilendirme yazılarından temi...

Karalamalar 3

Altını üstüne getirdim iç dünyamın  Ne bir çıkış, ne bir kapı Kısır döngüye bağlamış garip serüvenim  Sanki bir temelsiz yapı ------------------------------------------------------- Kendine kızgınlık ve dünya bitkinliği Gelmesini beklediğim ölümün sessizliği Karamsarlığın karanlıklarında ki kararsızlığı Üstümde acı veren bir duvar ------------------------------------------------------- Elimde kalem yazıyorum dünya duvarlarına Şehrin en ücra ve ulaşılamayan gönüllerine Olanın değil, olmayanın aşklarına Yazıyorum, kalemin duygu dolu kelimeleriyle ---------------------------------------------------------- Yazıyorum, ömür varlıksız kalsa bile Uçuyorum, hayallere ulaşamayacağımı bile bile Uyuyorum,gündüzlerin gelmemesi dileğiyle Geçiyorum, dünyadan ölümün sessizliğiyle -------------------------------------------------------- Sen, beni yazmaya zorlayan savaş  Kır, parçala, uçur, savur gönlümün duvarlarını Kendi elimle diktiğim...

Kuzey Kıbrıs-1

Kıbrıs tarihi eski çağlara kadar dayanmaktadır.  Kıbrıs jeopolitik olarak Doğu Akdeniz'in merkez noktasında olma hasebiyle çok önemlidir. Bu bakımdan çoğu milletin kontrol altında tutmak istediği yer konumunda olmuştur. Kıbrıs asıl gelişimini Lüzinyan, Venedik ve Cenevizlilere beraber yaşamıştır. Çoğu kalesi bu toplumların kolonileri tarafından yapılmıştır.  Şimdi sizlere Kıbrıs'ta gezilmesini önerdiğim yerleri yazacağım.  Kıbrıs tabiri caiz ise Türkiye'nin Las Vegas'ı durumundadır. Casinoları ile ünlü olan Kıbrıs tam bir casino ve otel cennetidir. Kıbrıs'ın bir diğer ünlü olduğu konu ise içkilerinin ucuz olmasıdır. Hatta sırf doyasıya içmek için Kıbrıs'a gelenleri duymuştum. Gelelim biz konumuza Kıbrıs tatil için mükemmel bir yerdir. Fakat toplu ulaşıma güvenerek gelmeyin çünkü maalesef ki Kuzey Kıbrıs'ın toplu ulaşım ağı çok yetersizdir. Ya özel araçlarla ulaşımı sağlamanız gerekecektir ya da turlara katılmak gerekecektir. Bana sorarsanız eğer imkanlarınız...

Türk Savaşları

 Türk savaşları sanattır. Geçenlerde okuduğum Ahmet Özdal'a ait olan Türklerin Savaş Sanatı adlı kitabın başlığından çıkarabileceğimiz bir sonuçtur. Türkler gerçekten de savaş konusunda adeta sanat yapmaktadırlar. Bu sanatı birçok savaşta görebilirsiniz.  Türkler'in savaşları hakkında çok bilinen "Turan Taktiği" diye adlandırılan bir taktik vardır. Her savaşta o taktiği kullanıp başarılı olmuşlardır diye bir bilgi dolaşmaktadır fakat bu katiyen ve külliyen yalan bir bilgidir.  Türkler gerek İslam öncesinde gerekse İslam ile şereflendikten sonra birbirinden dahiyane savaş taktikleri geliştirmiş ve kullanmışlardır. Turan taktiğinin ön plana çıkması onun başarı oranının daha yüksek olmasındandır. Bu sebepten dolayı Türkler sadece Turan taktiğini kullanmamıştır.  Türkler'in savaşlarda başarılı olmalarının birçok nedeni vardır. Türkler özellikle İslam öncesi için konuştuğumuzda, yaşadıkları coğrafya ve yaşam biçimleri nedeniyle sürekli bir doğa ile mücadele içindedir...

Karalama-2

Kimsesizlik içinde kaldığım günlerde, Doğdun, içimin en karanlık köşesinde. Üç günlük dünyamın umutları; Hepsi sen, hepsi sen... Şiir olsam, kırmızı olmak isterdim. Yanaklarından, havaya temas etmek isterdim. Evet, dünyamın renkleri; hepsi sen, hepsi sen... Gündüz rüyalarım, gece hayallerim; Hepsi sen, hepsi sen... Kalan günlerim geçen saniyelerim; Hepsi sen, hepsi sen... Hepsi sen, hepsi sen... ışıklar sen, gölgeler ben, gökler sen, yerler ben, toprak sen, ağaçlar ben. --------------------------------------------- Ne zaman bir köşede yalnız kalsam Doğar içime yazmanın ışıkları  Ücra köşelerde, kalabalıkların ortasında Sadece ben ve hayallerimin parıltısı Renksiz kalıyor dünyam hayallerime ulaşamadıkça Olmak istenilen yerlerin beyabanlarından sesleniyorum bugün Kararıyor karanlıklarım hayallerim azalmadıkça Uzaklardan izliyorum mutlulukları bugün ------------------------------------------------------------- Gerisindeyiz zamanın, o gider biz ...

Antakya-2

Bu yazıyı lütfen aç iken okumayınız zira canınız çekebilir. Bir önce ki yazımda Antakya'nın (Hatay) gezilecek yerlerinden bahsetmiştim. Bildiğiniz gibi Antakya 2016 yılının son aylarında UNESCO tarafından Gastronomi şehri seçilmiştir. Antakya serisi yazıp da yemeklerine değinmemek olmaz. Antakya'ya yolunuz düşerse birbirinden güzel yemeklerimizi tatmadan ve kiloları almadan dönemezsiniz. Öyle geniş bir mutfağı vardır ki çoğu Antakyalı mutfağın tamamına hakim değildir. Gerek Arap mutfağının etkisi gerek yerel mutfağın etkisi ile Antakya mutfağının Türk mutfak tarihinde vazgeçilmez bir yeri vardır. Hemen hemen çoğunuzun künefe ve döner diye bağırdığınızı biliyorum. Fakat Antakya mutfağı ne künefeden ne de dönerden ibarettir. Gelin bu mutfağı biraz karnınızı acıktıracak şekilde inceleyelim. Eğer bir gün Antakya topraklarına gelirseniz şunları yemeden bu topraklardan ayrılmayın: 1- Tepsi Kebabı 2- Kağıt Kebabı 3- Belen Tava 4- Biberli Ekmek (Halk dilinde Katıklı) 5- O...

Antakya

Öncelikle Hatay ismini neden kullanmak istemediğimi açıklamalıyım herhalde. Hatay ismi çok yenidir Antakya topraklarının anavatana katıldıktan sonra aldığı bir isimdir. Tarihsel baktığımızda o topraklar hep Antakya ve İskenderun diye anılmıştır. Antakya tarih bakımından çok değerli bir şehirdir.  Bu şehirde Asur, Hitit, Roma, İslam Devleti, Emevi, Abbasi, Büyük Selçuklu, Türkiye Selçuklu ve Osmanlı gibi önemli devletlerin bayrağı altında yaşamıştır.  Antakya'nın tarihi bilgilerinden bu kadar bahsetmenin en azından bu yazı için yeterli olduğunu düşünmekteyim. Antakya'nın ilklerinden bahsetmeden bir Antakya yazısı olmayacaktır. Antakya dünya üzerinde ilk aydınlatılan caddeye ev sahipliği yapmaktadır, eğer yolunuz Antakya'ya düşerse muhakkak ki bu caddeye gideceksiniz. Bu caddeye tarihte Herod adı verilirken şuan ki adı Kurtuluş'tur. Bir sonraki ilki ise Anadolu'nun ilk camisi Antakya'dadır. Habib-i Neccar camisi ismini aldığı zatın hikayesi Kur'an-ı Ke...