Bir Tarih öğrencisi olarak şu günlerde ki tek amacım kendimi geliştirmek. Tarihte kendinizi geliştirmek istiyorsanız öncelikleriniz olmak zorunda. Mesela akademik hayatta tarihle ilgilenecekseniz tabi ki ilk çözmeniz gereken ilgilendiğiniz alana yardımcı olacak güncel ve tarihi dillerdir. Kendimden örnek verecek olursam İngilizce, Latince, Grekçe, Almanca ve daha fazla dilleri öğrenmek istiyorum.
Eğer kendinizi geliştirmek sadece tarih malumatınızı en güncel ve en doğru şekilde bulundurmak ise doğru kaynaklardan doğru okumalar yapmak gerekmekte. Nitekim bu kişisel gelişim diğer alanlar içinde böyledir ki bazı bölümlerde yabancı dil olmazsa olmazdır. Kendimi geliştirmek sadece dil ve tarih malumatı değil tabi ki. Güzel ve akıcı konuşmak yani hitabet, jest ve mimik kontrolleri ve anlamları yani beden dili, oturma, kalkma, topluluk içinde davranma yani nezaket ve uzatılacak onlarca yaniler.
Mesela benim bu blogu açmamın amacı tamamen kendimi geliştirmek. Yazı yazabilme yeteneğinin yazdıkça gelişeceğine inanlardanım tabi ki bunun için de bir ön hazırlık gerekiyor. Bunun en öenmlisi her bireyimizin yapması gereken şeylerden biri Türkçe'yi doğru öğrenmek ve doğru kullanmak. Bunu yapamadığımın farkındayım.
Bu satırları yazarken daha yolun başında bile olmadığımı fark ettim.
Ne bir yabancı dilim ne bir tarih malumatı ne bir diksiyon ve hitabet ne bir doğru Türkçe.
Gariptir ki içimde bir yerlerde tüm istek ve enerjimi emen bir bataklığın olması ne kadar başlamaya çalışsam da hep bana darbeler vurmakta. Bu bataklık öyle bir şey ki tüm enerjini alıp seni yatağa mahkum ediyor. Kendinizi geliştirmek için ilk yapmanız gereken karamsarlık bataklığını kurutmanızdır eğer kurutmadan geçmeye çalışırsanız ya sizi içine çekecektir yada ondan kurtulduğunuzda enerjiniz kalmayacaktır. Bu karamsarlık bataklığı öyle lanet bir şeydir ki ne kadar geçerseniz geçin her gün yeni bir şekilde karşınıza çıkmaktadır ve de çıkacaktır da bize düşen ise bu karamsarlık bataklıklarını oldukça minimize etmektir. Benim gibi o bataklıklarda yukarıya çıkmak için çırpınmayın ve o bataklıkları geçmeye bakın.
Kendinize inanın...
Eğer kendinizi geliştirmek sadece tarih malumatınızı en güncel ve en doğru şekilde bulundurmak ise doğru kaynaklardan doğru okumalar yapmak gerekmekte. Nitekim bu kişisel gelişim diğer alanlar içinde böyledir ki bazı bölümlerde yabancı dil olmazsa olmazdır. Kendimi geliştirmek sadece dil ve tarih malumatı değil tabi ki. Güzel ve akıcı konuşmak yani hitabet, jest ve mimik kontrolleri ve anlamları yani beden dili, oturma, kalkma, topluluk içinde davranma yani nezaket ve uzatılacak onlarca yaniler.
Mesela benim bu blogu açmamın amacı tamamen kendimi geliştirmek. Yazı yazabilme yeteneğinin yazdıkça gelişeceğine inanlardanım tabi ki bunun için de bir ön hazırlık gerekiyor. Bunun en öenmlisi her bireyimizin yapması gereken şeylerden biri Türkçe'yi doğru öğrenmek ve doğru kullanmak. Bunu yapamadığımın farkındayım.
Bu satırları yazarken daha yolun başında bile olmadığımı fark ettim.
Ne bir yabancı dilim ne bir tarih malumatı ne bir diksiyon ve hitabet ne bir doğru Türkçe.
Gariptir ki içimde bir yerlerde tüm istek ve enerjimi emen bir bataklığın olması ne kadar başlamaya çalışsam da hep bana darbeler vurmakta. Bu bataklık öyle bir şey ki tüm enerjini alıp seni yatağa mahkum ediyor. Kendinizi geliştirmek için ilk yapmanız gereken karamsarlık bataklığını kurutmanızdır eğer kurutmadan geçmeye çalışırsanız ya sizi içine çekecektir yada ondan kurtulduğunuzda enerjiniz kalmayacaktır. Bu karamsarlık bataklığı öyle lanet bir şeydir ki ne kadar geçerseniz geçin her gün yeni bir şekilde karşınıza çıkmaktadır ve de çıkacaktır da bize düşen ise bu karamsarlık bataklıklarını oldukça minimize etmektir. Benim gibi o bataklıklarda yukarıya çıkmak için çırpınmayın ve o bataklıkları geçmeye bakın.
Kendinize inanın...
Yorumlar
Yorum Gönder