Maalesef ki ülkemizde gerektiği değeri görmemektedir. Ülkemizde bilim adı altında yaptıklarımız ise sadece komedi filmlerine içerik çıkartacak düzeyde. Organik hoşaf ve Arapça yazılı manav listelere girerken alzheimer hastalarına çipli tedavi gibi şeylerde liste dışı kalmaktadır. Ülkemiz bilimin Afrika'sı durumunda olduğunu üzülerek söylemek istiyorum. Ne sosyal bilimlerde ne de fen bilimlerinde gereken yatırımı yap(a)madık. Eğitim sistemiz günümüzden 50 yıl öncesinin aklıyla yönetilmesi, ülkemizde bilimin ilerlememesi hatta gerilemesi tamamen kendi elimizle yaptığımız işler sonucundadır. Eğitimde teknoloji aletlerini kullanarak ileri bir eğitim sistemi oluşturduğumuza inanmaktayız. Bu yanlış algılardan kurtulup tamamen objektif bir şekilde eğitim sistemimizi köklü bir yeniliğe hatta devrime tabii tutmalıyız. Mükemmeli yakalamanın imkansızlığını bilerek sosyal bilimler ve fen bilimleri yardımlarıyla ülkemizin çağdaş, kendini yenileyen, günün şartlarına ayak uydurabilen ve ülkenin ihtiyaçlarını karşılayabilen bir eğitim sistemi oluşturulabileceği inancındayım.
Eğitim ile bilim o kadar içi içe bir kavramdır ki birinde herhangi bir değişiklik yaptığımızda diğeri etkilenmektedir.
Hiç olmayacağını bilerek birkaç fikrimi söylemek istiyorum.
Öncelikle eğitimi siyaset aracı olarak kullanmaktan çıkarmalıyız. Yani Milli Eğitim Bakanlığını kapatıp yerine eğitimcilerden oluşan bir kurulun yönettiği bir eğitim kurumu oluşturulması gerekmektedir. Sonra olabildiğince objektif bir açıdan tüm bilim dallarını hiç bir dine bakılmaksızın günümüz şartlarına dayalı şekilde müfredatını hazırlayabilmek gerekmektedir. Ben bir tarihçi adayı olarak lisede ki tarih müfredatına bakınca yöneten insanların siyaset amaçlarını tabiri caiz ise bir pompa vazifesi olarak kullanmakta olduklarını görmekteyim. Umarım ki bir gün çağdaş ve günümüz şartlarına uygun bir eğitim ve bilim dünyası görürüz.
Eğitim ile bilim o kadar içi içe bir kavramdır ki birinde herhangi bir değişiklik yaptığımızda diğeri etkilenmektedir.
Hiç olmayacağını bilerek birkaç fikrimi söylemek istiyorum.
Öncelikle eğitimi siyaset aracı olarak kullanmaktan çıkarmalıyız. Yani Milli Eğitim Bakanlığını kapatıp yerine eğitimcilerden oluşan bir kurulun yönettiği bir eğitim kurumu oluşturulması gerekmektedir. Sonra olabildiğince objektif bir açıdan tüm bilim dallarını hiç bir dine bakılmaksızın günümüz şartlarına dayalı şekilde müfredatını hazırlayabilmek gerekmektedir. Ben bir tarihçi adayı olarak lisede ki tarih müfredatına bakınca yöneten insanların siyaset amaçlarını tabiri caiz ise bir pompa vazifesi olarak kullanmakta olduklarını görmekteyim. Umarım ki bir gün çağdaş ve günümüz şartlarına uygun bir eğitim ve bilim dünyası görürüz.
Yorumlar
Yorum Gönder